17 Nisan 2011 Pazar

without you

ve bir ayrılıkla daha karşınızdayız..

üstelik bu sefer ben ayrılmadım. benden daha cesaretli çıkıp o benden ayrıldı.
3 gündür elime geçen, yakınıma gelen her şeyi içiyorum. orda burda dans ediyorum. ama sonra inanılmaz bir acıyla yatağa giriyorum. birleşmemiz adına yüzde 1 bile şans olmaması, o kararlılığı beni mahvediyor. hala. pazar günü sinemaya gitmeye planlamıştık onun yerine cuma günü terk ediliyorum. hem de arabada. yüzüme bakmadan söylemek daha kolay olacak diye düşündü sanırım. günlerdir ona neyin var? diye sorduğumda bu kadarını beklemiyordum açıkçası. bir insan nasıl ilişki yapamaz anlamıyorum? bi insanın karakteri nasıl sadece yalnızlıktan ibaret olur. onun böyle oldugunu bilerek başlayan eşşek benim aslında. onun bu 'ilişki' zımbırtılarıyla uğraşabilecek bi insan olmadıgını zaten biliyordum. benim gibi ilgi (çoğu zarar) isteyen, bi şeyler duymak isteyen(dogal olarak?) bir insan bu kadar ay nasıl dayandı bu ilişkiye hiçbir fikrim yok.. ama şimdi odama geldim. yatağa girdim. ve tek istediğim yine onunla yemek hazırlayıp 30 rock izlemek. ve ( aklımı uçuracak kadar: düşündüğümde bile mahvoluyorum ya siktir) yine gece eve sarhoş gelip saatlerce sevişmek. bravo. hayatımda ilk defa terk ediliyorum. ve nedeni ben değilim. 'its not you its me' durumunun gerçek oldugu nadir zamanlar. sağol harun. beni hergün seni güneş gözlüklerin ve 1.85 boyunla, o harika!!! vücudunla okulda görmeye mecbur bıraktıgın için. beni annenin yemeklerinden, tütün sarışını izlemekten, pazar kahvaltılarımızdan, köpükle sahilde yaptıgımız gezintilerden, 30 rocktan, hayatımdaki en en en lanet olsun en harika seksten mahrum bıraktığın için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder