21 Kasım 2010 Pazar

GAPS!

insanın kendinden uzak kalması mümkün müdür? bir süre bile olsa kendinden uzaklaşmak.. geriye yaslanıp kendine uzaktan çok uzaktan bakmak.. ne oldugunun farkına varmak. ne istediğinin. neyi yapabileceğinin yani potansiyelinin?
peki ya belli midir. hayal kırıklıkların. umutların. heyecanların. pişmanlıkların. boşlukların. belli oluyor mudur başkaları görüyor mudur, hissediyor mudur hissettiklerini?
sadece senin yaşadığın kafa mıdır var olan. ben anlamıyorum. nasıl bu kadar aşk acısı oluyor, nasıl aynı acının bin tarifi oluyor? aşk başlığı altında mesela nasıl binlerce tanım oluyor. yok mudur bunun ortak bir yanı? ay ışığının altında, kocaman gökyüzünün altında sevdiğinle uzanıp sadece nefes almak bana göre aşk iken başkasına nasıl bomboş geliyor bunlar?

peki ya potansiyel ve farkındalık?
nerdeyse hergün girdiğim bi şey yapmama, yataga girip madmen izleyip kafası ne olacak? projeler ödevler yanı başımda dururken yapmak istediğim tonlarca şey varken her sabah nasıl o kararlılıkla kalkıp elimde bir hiçle yatağa geri dönüyorum?! e wtf yani. ne oldu tüm o planlar, double majorlar, isveççeler, vizeler, çeviriler bıdıbıdılar. öyle bir isteksizlik, öyle bir boşluk var ki tüm bedenimi ele geçiriyor. nerdeyse hergün. buraya getirdiğim kararlılığım günden güne kaybolacak diye deli gibi korkar oldum. acaba nasıl olacak, yapabilecek miyim ki diyip düşünmek.. :/


en azından farkındayım.

5 kilo verdiğimin farkındayım
yarınki sınavın kol gibi gireceğinin farkındayım
yetiştirilmesi gereken ödevlerin oldugunun
bad monkeys i bitirmem gerektiğinin
konsolosluk işlerini halletmem gerektiğinin
spora başlamam gerektiğimin(en çılgını)

gibi gibi.

travis dinlemeyi bırakıp biraz yürüyüş yapayım en iyisi. sonra da eve gideyim peynir yiyeyim

1 yorum:

  1. kafalar karisik galiba.

    * aci cekme durumu soz konusu degilse ask denen bisey yok bana kalirsa. acisi da rakiya meze olsun diye yaratilmis zaten. bak ne diyo don draper: http://ayagimibalikyiyeya.blogspot.com/2010/11/blog-post_06.html#comments

    *projeler odevler yani basinda dururken, yapmak istedigin tonlarca sey varken yataga gitip mad men izleme durumuna procrastination diyoruz. dunyanin en guzel seyi kendisi.

    *isveç falan? bara braaa..

    *yetistirilcek iki proje ve yarin sabahin korunde sinavim varken bloguna yorum yapmam procrastination'in tanimi adeta.

    *ee?

    YanıtlaSil